T.C. Demiroğlu Bilim Üniversitesi ve Florence Nightingale Hastaneleri ile Geleceğinizi Şekillendirin
Mevsim Geçişleri Psikolojimiz Üzerinde Nasıl Bir Etkiye Sahiptir? Sağlıklı Bir Psikoloji İçin Mevsim Değişimlerinde Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Mevsim değişiklikleri, bireylerin biyoritmini ve hormon seviyelerini etkileyerek ruh hali değişikliklerine neden olabilir. Güneş ışığının süresi ve şiddeti, vücutta serotonin ve melatonin gibi nörotransmitterlerin salgılanmasını etkileyerek bireylerin ruh halini doğrudan değiştirebilir (Rohan vd., 2009). Örneğin sonbahar ve kış aylarında gün ışığının azalması, melatonin seviyelerinde artışa, serotonin seviyelerinde ise düşüşe neden olabilir. Bu hormonal değişimler, bunalım hissi, halsizlik, odaklanma sorunları ve genel bir isteksizlik gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Özellikle akademik yoğunluk yaşayan üniversite öğrencileri için, bu değişimlerin akademik performans ve genel yaşam kalitesi üzerindeki etkileri daha belirgin hale gelebilir.
Mevsimsel duygudurum bozukluğu (Seasonal Affective Disorder - SAD), sonbahar ve kış aylarında belirgin hale gelen depresif belirtilerle karakterize edilen bir durumdur (Rohan vd., 2004). SAD, özellikle kuzey ülkelerinde daha yaygın görülmekte, bireylerin akademik ve sosyal yaşantılarını önemli ölçüde etkileyebilmektedir.
Mevsim geçişleri sadece depresif belirtilerle değil, ayrıca ilkbahar ve yaz aylarında bazı bireylerde artan enerjiklik ve hiperaktivite gibi belirtilerle de ilişkilendirilebilir (Murray vd., 2003). Bu durum, bazı bireyler için olumlu bir etki yaratırken, bazıları için ise uyku düzeninde bozulma ve huzursuzluk hissine dahi neden olabilir.
Farklı mevsimlerin farklı etkilerinin olması nedeniyle, mevsim geçişlerinin psikolojik etkilerini anlamak ve bu süreçleri daha sağlıklı yönetebilmek için bireylerin farkındalığını artırmak önemlidir. Mevsim değişimlerine karşı alınabilecek önlemler ve bireylerin yaşam tarzlarında yapabilecekleri küçük değişiklikler, bu sürecin daha sağlıklı geçirilmesini sağlayabilir. Akademik ve sosyal hayatın verimli sürdürülebilmesi için bireylerin kendi psikolojik durumlarını gözlemleyerek uygun önlemleri almaları önemlidir.
Mevsimsel Değişikliklerin Olumsuz Etkilerini Azaltmak İçin Bireylerin Uygulayabileceği Çeşitli Stratejiler Mevcuttur
İlk olarak güneş ışığından yeterince faydalanmak, bireyin biyolojik ritmini düzenleyen en önemli faktörlerden biridir. Gün ışığı, serotonin seviyelerini artırarak ruh halini dengelemeye yardımcı olabilir ve mevsimsel depresyon belirtilerini hafifletebilir (Lam vd., 2006). Özellikle sabah saatlerinde yapılan yürüyüşler veya gün içinde açık havada geçirilen zaman, vücudun doğal saatini düzenleyerek enerji seviyelerini artırabilir. Kış aylarında gün ışığının azaldığı dönemlerde, mümkün olduğunca dış mekân aktiviteleri yapmak faydalı olabilir.
Düzenli egzersiz yapmak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığı destekleyen temel alışkanlıklardan biridir. Fiziksel aktivite, beyinde endorfin salgılanmasını artırarak stres seviyelerinin düşürülmesine ve depresyon belirtilerinin hafifletilmesine yardımcı olabilir (Craft ve Perna, 2004). Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapmak, bireylerin genel ruh halini iyileştirebilir. Egzersiz rutini oluşturmak ve mümkünse açık havada spor yapmak, mevsimsel değişimlerin olumsuz etkilerini azaltmada önemli bir rol oynar. Yoga, yürüyüş ve hafif tempolu koşular hem bedensel hem de zihinsel rahatlama sağlayarak bireylerin daha dengeli ve huzurlu hissetmesine yardımcı olabilir.
Uyku düzeni oluşturmak, mevsim geçişlerinde ruh sağlığını korumak için kritik bir faktördür. Uyku kalitesinin düşmesi, bireyin gün içindeki enerjisini ve duygusal dengesini olumsuz yönde etkileyebilir. Geceleri 7-9 saat kaliteli uyku almak, vücudun biyolojik ritmini düzenleyerek zihinsel ve fiziksel sağlığı destekler (Harvard Medical School, 2010). Melatonin üretiminin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için, uyku saatlerinin sabitlenmesi, yatak odasının karanlık ve serin tutulması, uyumadan önce elektronik cihaz kullanımının sınırlandırılması önerilmektedir. Ayrıca, düzenli bir uyku alışkanlığı kazanmak, bireyin gün içindeki zihinsel performansını artırarak stresle başa çıkmasını kolaylaştırabilir.
Sosyal etkileşimi artırmak, bireylerin psikolojik dayanıklılığını güçlendiren en önemli faktörlerden biridir. İnsanlar arasındaki sosyal bağlar, stres seviyelerini düşürerek bireyin kendini daha mutlu ve güvende hissetmesini sağlar (Hawkley ve Cacioppo, 2010). Aile üyeleri, arkadaşlar veya destek gruplarıyla vakit geçirmek, mevsim değişimlerinden kaynaklanan olumsuz ruh hali değişimlerini hafifletebilir. Sosyal izolasyonun önüne geçmek için hobi gruplarına katılmak, toplumsal etkinliklere dahil olmak ve sevilen kişilerle iletişimi güçlendirmek faydalı olabilir. Özellikle akademik yoğunluk içinde olan bireylerin, kendilerine sosyal aktiviteler için zaman ayırmaları, genel iyi oluş seviyelerini artırabilir.
Gerekirse profesyonel destek almak, mevsim geçişlerinin birey üzerindeki etkilerini yönetmede en etkili yöntemlerden biridir. Şiddetli mevsimsel depresyon belirtileri yaşayan bireylerin, psikolojik danışmanlık alması uzun vadede ruhsal sağlıklarını korumalarına yardımcı olabilir. Psikolojik destekler, bireyin olumsuz düşüncelerle başa çıkmasını sağlayarak, mevsimsel duygudurum bozukluklarını yönetmede oldukça etkili bir yöntem olarak kabul edilmektedir (Rohan vd., 2004). Özellikle, ruh halinde belirgin değişimler yaşayan veya günlük aktivitelerini sürdürmekte zorlanan bireylerin profesyonel bir uzmana danışarak destek almaları önerilmektedir. Erken müdahale, semptomların ilerlemesini önleyerek bireyin yaşam kalitesini artırabilir.
Sonuç olarak, mevsim geçişlerinin bireylerin psikolojisi üzerindeki etkileri olabilmektedir. Ancak, doğru stratejilerle bu etkileri en aza indirmek mümkündür. Güneş ışığından yararlanmak, düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, uyku düzenine dikkat etmek ve sosyal etkileşimi artırmak, bireylerin ruh sağlığını korumalarına yardımcı olabilecek temel yöntemler arasındadır. Üniversite öğrencileri ve yoğun stres altında olan bireyler için bu faktörlere dikkat etmek, akademik ve sosyal yaşamın daha verimli ve dengeli sürdürülebilmesini sağlayacaktır.
Kaynakça
Craft, L. L., & Perna, F. M. (2004). The benefits of exercise for the clinically depressed. Primary Care Companion to the Journal of Clinical Psychiatry, 6(3), 104-111.
Harvard Medical School. (2010). Importance of sleep for mental health. Harvard Health Publishing.
Hawkley, L. C., & Cacioppo, J. T. (2010). Loneliness matters: A theoretical and empirical review of consequences and mechanisms. Annals of Behavioral Medicine, 40(2), 218-227.
Holford, P. (2003). The optimum nutrition bible. Piatkus.
Lam, R. W., Levitt, A. J., Levitan, R. D., Michalak, E. E., Cheung, A. H., Morehouse, R., ... & Tam, E. M. (2006). The Can-SAD study: A randomized controlled trial of the effectiveness of light therapy and fluoxetine in patients with seasonal affective disorder. American Journal of Psychiatry, 163(5), 805-812.
Murray, G. (2003). The Seasonal Pattern Assessment Questionnaire as a Measure of Mood Seasonality: A Prospective Validation Study. Psychiatry Resources, 120, 53–59
Murray, G., Allen, N. B., & Trinder, J. (2003). Seasonality and circadian phase delay: Prospective evidence that winter lowering of mood is associated with a shift towards morningness. Journal of Affective Disorders, 76(1-3), 15-22.
Rohan, K. J., Tierney Lindsey, K., Roecklein, K. A., & Lacy, T. J. (2004). Cognitive-behavioral therapy, light therapy, and their combination in treating seasonal affective disorder. Journal of Affective Disorders, 116(3), 166-172.
Rosenthal, N. E., Sack, D. A., Gillin, J. C., Lewy, A. J., Goodwin, F. K., Davenport, Y., & Wehr, T. A. (1984). Seasonal affective disorder: A description of the syndrome and preliminary findings with light therapy. Archives of General Psychiatry, 41(1), 72-80.