T.C. Demiroğlu Bilim Üniversitesi ve Florence Nightingale Hastaneleri ile Geleceğinizi Şekillendirin

SONBAHARDA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DÜZENLEMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?

Mevsim değişiklikleri; havanın ısısının, neminin, basıncının değiştiği ve vücudun buna adapte olmaya çalıştığı bir dönemdir. Sıcak yaz aylarının hemen ardından gelen sonbahar mevsiminde hava sıcaklıklarının düşmesi, güneş ışığının azalması ve günlerin kısalması gibi değişiklikler insan vücudunu etkiler.
 
Bağışıklık sistemi; organlardan, dokulardan, hücrelerden ve proteinlerden oluşan kompleks bir yapıdır ve vücudu hastalıklara karşı koruyan savunma sistemi olarak adlandırılmaktadır. İmmün sistem olarak da bilinen bu sistem doğuştan sahip olduğumuz doğal bağışıklık sistemi ve çeşitli antijenlerle karşılaştıktan sonra oluşan kazanılmış bağışıklık sistemi olarak gruba ayrılır. Bu sistemin iyi çalışması için gereken şartlar sağlandığında patojenleri ve tümör hücrelerini tanımlayarak ve öldürerek vücudun enfeksiyonlara ve kanser gibi hastalıklara karşı korunması sağlanacaktır.
 
Sonbahar aylarında özellikle vücudu bakteri ve virüs gibi yabancı mikroorganizmalarla savaşıp hastalıklara karşı koruyan bağışıklık sistemi zayıflayabilir. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi hem genel sağlık hem olası hastalıkları önlemek açısından oldukça önemlidir.
 
Bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olan birçok faktör vardır. Uyku sorunları, hareketsizlik, yetersiz beslenme, stres. alkol ve sigara kullanımı bunlar arasında sayılabilir. Sonbahar aylarında güneş ışınlarının azalmasıyla D vitamini eksikliği meydana gelebileceği unutulmamalıdır. Bahar mevsimi ile yaşanan iklim değişikliği, bağışıklık sistemini en çok etkileyen faktörlerden biridir. Özellikle sonbaharda hava sıcaklığındaki değişim ve güneşin etkisinin azalması mevsime uygun giyinmeyi de önemli hale getirmektedir.  Yine mevsim geçişleriyle beraber havada artan polen ve alerjenler de ağız ve burun mukozasında tahriş ve kuruluğa neden olabilmektedir.
 
Mevsim geçişlerinde soğuyan hava sonucu insanlar kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirir. Kapalı ve iyi havalandırılmayan ortamlarda hastalıklar daha kolay yayılabilmektedir. El hijyeni de yine hastalıklar karşı korunmada büyük rol oynamaktadır. Özellikle çocuklara el hijyeninin önemi anlatılmalı ve küçük yaşlardan itibaren el yıkamanın alışkanlık haline getirilmesi sağlanmalıdır. 

Yaz tatilinin ardından karşılaşılan iş ve okul temposunda artış ise uyku düzeninde değişikliklere, yorgunluğa, zaman kısıtlamasına bağlı hazır gıda tüketimine yönelmeye ve yine yoğun tempoya bağlı olarak fiziksel aktivite ve egzersize yeterince vakit ayırılamamasına neden olabilmektedir. Tüm bunlar bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyecek aktiviteler olup bunlardan önemli ölçüde kaçınmak gerekir. Sonbahar aylarının başlaması ile enerji elde etmek için daha çok kalorili beslenme eğilimi artar. Bu yüzden lifli gıdaların tüketilmesi sindirim sistemini düzenlediği gibi kilonun korunmasına da yardımcı olur.

Bağışıklık sistemini etkileyen önemli unsurlardan biri de sıvı ihtiyacının yeterli karşılanmamasıdır. Sıcakların azalması ile su içme isteğinin azalması mümkündür. Bu nedenle yeterli ve dengeli beslenmenin yanında yeterli sıvı alımının sağlanması önemlidir Vücuttaki metabolik olayların yürütülmesinde (besinlerin sinirimi ve emilimi, vücut ısı dengesinin sağlanması gibi) suyun önemli bir işlevi vardır. Bu yüzden organların sağlıklı çalışması için yeterli su içmek çok önemlidir. 

Etkili ve yeterli bağışıklık tepkisi için uygun miktarda besin gereklidir. Karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallerin doğru ve dengeli şekilde tüketilmesi bağışıklık sistemi için önemlidir.

Bağışıklığı güçlendiren besinler
  • Turunçgiller denilen mandalina, greyfurt, portakal gibi kış meyveleri, dolmalık biber, maydanoz, brüksel lahanası, ıspanak (C Vitamininden zengin besinler)
  • Kırmızı et, balık, süt ve süt ürünleri, tahıllar (D vitamini), 
  • Badem, çekirdek, ceviz ve fındık gibi besin değeri yüksek kuruyemişler (E vitamini)
  • Havuç, ıspanak, bal kabağı, brokoli, kırmızı dolmalık biber (A vitamininden zengin besinler)
  • Tavuk, hindi eti, kırmızı et, brokoli. fasulye gibi yeşil yapraklı sebzeler (Demir bakımından zengin besinler)
  • Süt ürünleri (Kalsiyum ve protein içeren gıdalar)
  • Yaban mersini, nar (Güçlü bir antioksidandır)
  • Bitter çikolata (Güçlü bir antioksidandır, ancak şekersiz olanı ve az miktarda tüketilmelidir)
  • Zencefil
  • Zerdeçal
  • Yeşil çay
  • Deniz ürünleri (Omega 3 değeri yüksek besinler)
  • Bakliyatlar (Bitkisel proteinler)
  • Kırmızı et, mantar, kabak çekirdeği (Çinko içeren besinler)
  • Yoğurt, kefir gibi probiyotik içeren besinler
  • Taneli tahıllar ve yeşil yapraklı sebzeler, pirinç, makarna (folik asitten zengin besinler) 
  • Sarımsak, sardalya, ton balığı (selenyumdan zengin besinler) 
     
Günlük kalori alımının yaş ve cinsiyete göre normal sınırlar içinde olmasını sağlamak, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen yiyecekleri de diyet programından çıkarmak güçlü bir bağışıklık sistemi için olmazsa olmazdır. Rafine şeker içeren yiyecekler, trans yağlar (kızartmalar, fast-food, hazır pasta vb.), işlenmiş paketli gıdalar (çikolata, cips gibi paketli atıştırmalıklar), işlenmiş etler (salam, sosis vb.), gluten içeren gıdalar (buğday unu, pide, lavaş, ekmek) bu yiyecekler arasında sayılabilir. Bunun yanı sıra uyku kalitesinde azalmaya neden olduğundan kafeini azaltmak, bunun yerine iyi bir antioksidan olan yeşil çay tüketimi arttırılmalıdır. Sağlıklı yağların tüketimi (zeytinyağı, balık yağı gibi), balık, mevsiminde tüketilen taze sebze, meyve, fermente ürünler (peynir, turşu, yoğurt, soya sosu vb.), sarımsak, soğan antiinflamatuar ve probiyotik etki gösterir. Pişirme yönetiminin tercihi de (çiğ veya buğulama, haşlama vb.) besin içeriğinin kalitesi açısından önemli görülmektedir.

Özetle, bağışıklık sistemi kompleks bir yapı olduğundan özellikle mevsim geçişlerinde bağışıklık sistemini güçlendirmenin tek bir yolu yoktur. Yukarda sayılan adımlar gibi yeterli uyku, yeterli fiziksel aktivite ve egzersiz, yeterli ve dengeli beslenme, yeterli sıvı alımı ve stresten uzak bir yaşam biçimi sayesinde bağışıklığı farklı yollarla güçlendirmek mümkündür. Aynı zamanda sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak, alkol tütün ürünleri gibi zararlı alışkanlıklardan ve sedanter yaşam tarzından uzak durmak da bağışıklık sistemini güçlü tutmak için önemli etkenlerdir.