T.C. Demiroğlu Bilim Üniversitesi ve Florence Nightingale Hastaneleri ile Geleceğinizi Şekillendirin
YENİ YILDA SAĞLAM BİR PSİKOLOJİ İÇİN KENDİMİZE NASIL DAVRANMALIYIZ?
Yeni bir yıl, her birey için geçmişteki alışkanlıklarını gözden geçirme ve kendisine dair yeni hedefler koyma fırsatı sunar. Bu dönem, yalnızca fiziksel sağlığımızı değil, aynı zamanda psikolojik sağlamlığımızı da güçlendirmek için bir başlangıç olabilir. Kendimize olan yaklaşımımızı yeniden değerlendirerek, daha sakin, dengeli ve mutlu bir yaşam sürdürmek adına yeni adımlar atabiliriz.
Günlük hayatın koşturmacasında kendi ihtiyaçlarımızı göz ardı etmek kolaydır. Ancak, duygusal ve zihinsel sağlığımızı ön planda tutmak hem bireysel gelişimimizi destekler hem de sosyal ilişkilerimize olumlu katkılar sağlar. Kendimize daha iyi davranmanın ve psikolojik sağlamlığımızı geliştirmenin yoluysa sağlıklı alışkanlıklar geliştirmek, kişisel sınırlarımızı belirlemek ve hedeflerimize odaklanmak gibi adımlardan geçer.
Kendimize daha iyi davranmak için öncelikle her bireyin kendi içinde, kendine yönelik daha derin bir farkındalık geliştirmesi gerekir. Bu farkındalık, hayatta karşılaşılan zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmayı kolaylaştırır. Ayrıca, geçmiş hatalardan ders çıkarmak ve kendimize karşı daha anlayışlı olmak ruh halimizi olumlu yönde etkiler. Yeni yıl, bu farkındalığı geliştirmek ve kendi psikolojik sağlamlığımızı artırmak için ideal bir zamandır. Bunun temelinde ise kendini tanıma ve kabul etme yer alır. Kendimizi anlamak, duygularımızı yönetmek ve ihtiyaçlarımızı belirlemek için zaman ayırmak önemlidir (Brown, 2010). Örneğin, bir duygu günlüğü tutmak hem kendimizi daha iyi anlamamıza hem de duygusal farkındalığımızı artırmamıza yardımcı olabilir. Bu süreçte, kendimize yönelik pozitif bir bakış açısı geliştirmek ve kendimizi eleştirmekten kaçınmak da önemlidir.
Kendini kabul etmenin bir diğer yolu ise başarısızlıkları büyütmek yerine onlardan öğrenmektir. Başarısızlıklar, gelişimimizin doğal bir parçasıdır ve her biri yeni bir beceri veya içgörü kazanmamız için bir fırsattır. Kendimize ve başarısızlıklarımıza bu perspektiften bakmak, psikolojik dayanıklılığımızı güçlendirebilir. Hayatın sunduğu iniş çıkışları kabul etmek, kendimize karşı daha nazik bir yaklaşımı beraberinde getirir.
Hayatın doğal döngüsü içerisinde hepimiz zaman zaman stresle başa çıkma yolları ararız. Yeni bir yıl, bu yolları yeniden şekillendirme fırsatı sunar. Kendimize şefkat göstermek, sosyal destek ağlarımızı güçlendirmek ve yeni alışkanlıklar edinmek, daha sağlıklı bir psikolojik dengeye ulaşmamıza yardımcı olabilir. Tüm bunlar, yalnızca bireysel huzurumuzu artırmakla kalmaz; aynı zamanda çevremize de olumlu bir enerji yaymamızı sağlar.
Yeni yılda sağlıklı alışkanlıklar edinmek, psikolojik sağlamlığımızı güçlendirebilir. Düzenli fiziksel egzersiz, daha iyi uyku kalitesi ve sağlıklı beslenme, zihinsel sağlığı doğrudan olumlu etkileyebilmektedir (Anderson ve Shivakumar, 2013). Örneğin, haftada en az üç gün 30 dakikalık yürüyüşler yapmak, stres seviyelerini azaltmada etkili olabilir. Bunun yanı sıra, yoga ve meditasyon gibi farkındalık temelli aktiviteler, zihinsel berraklığımızı artırarak stresi azaltabilir.
Kendimize karşı şefkatli davranmak, psikolojik dayanıklılığı artırmanın önemli bir yoludur. Öz-eleştiri yerine, kendimize destekleyici ve anlayışlı bir tutumla yaklaşmak hem özsaygıyı artırır hem de duygusal tükenmişliği azaltır (Neff, 2003). Özellikle hata yaptığımızda, "Herkes hata yapabilir, bu normal bir durum" gibi içsel bir diyalog kurmak faydalı olabilir. Kendine şefkat, zorlayıcı durumlarda daha sağlıklı seçimler yapmamıza yardımcı olur. Örneğin, yoğun bir günün ardından kendimize dinlenmek için izin vermek veya bir hata yaptığımızda kendimize zaman tanımak, duygusal iyileşmeyi destekleyebilir. Şefkatli bir tutum, kendimizi daha değerli hissettirmenin yanı sıra ve kendimize yönelik özsaygımızı güçlendirebilir.
Zorlu dönemlerde duygusal dengeyi korumamız için sağlam bir sosyal destek ağına sahip olmak önem taşır. Yakın ilişkiler kurmak ve bu ilişkileri sürdürmek, psikolojik sağlamlığımızı arttırabilmektedir (Holt-Lunstad, Smith ve Layton 2010). Yeni yılda, arkadaşlar ve aile üyeleriyle daha sık görüşmek ya da yeni sosyal çevreler edinmek, duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak açısından faydalı olabilir
Yeni yılda kendimize belirli ve ulaşılabilir hedefler koymak, kendimizi daha motive ve kontrollü hissetmemizi sağlayabilir. Araştırmalar, hedeflere yönelik somut planlar yapmanın, kişinin kendine olan güvenini artırdığını göstermektedir (Locke ve Latham, 2002). Yeni yılda küçük ve gerçekçi hedefler belirlemek, yıl boyunca daha sağlam bir psikolojiye sahip olmayı destekleyebilir. Hedeflerimizi belirlerken ölçülebilir, gerçekçi ve zamanlı hedefler belirlemek daha kararlı adım atmayı kolaylaştırabilir. Örneğin, "Daha fazla kitap okumak istiyorum" yerine "Her ay bir kitap bitirmek" gibi somut bir hedef koymak, ilerlemeyi takip etmeyi kolaylaştırır. Hedeflerimizi yazılı hale getirmek ve ilerlemeyi düzenli olarak değerlendirmek, başarı şansımızı artırabilir.
Yeni yılda kendimize yatırım yapmak, uzun vadede psikolojik sağlamlığımızı artırabilir. Bu, yeni bir beceri öğrenmek, bir kursa katılmak veya kişisel gelişim kitapları okumak gibi faaliyetleri de içerebilir. Kendimize yaptığımız bu tür yatırımlar, özgüvenimizi artırır ve bizi daha motive eder. Kişisel gelişim hedefleri koyarak bu alanlarda ilerleme kaydetmemiz, yaşamdan daha fazla tatmin almamızı sağlayabilir.
Yararlanılan Kaynaklar
1. Anderson, E., ve Shivakumar, G. (2013). Effects of exercise and physical activity on anxiety. Frontiers in Psychiatry, 4, 27.
2. Brown, B. (2010). The Gifts of Imperfection: Let Go of Who You Think You're Supposed to Be and Embrace Who You Are. Hazelden Publishing.
3. Holt-Lunstad, J., Smith, T. B., & Layton, J. B. (2010). Social relationships and mortality risk: A meta-analytic review. PLOS Medicine, 7(7).
4. Locke, E. A., ve Latham, G. P. (2002). Building a practically useful theory of goal setting and task motivation. American Psychologist, 57(9), 705-717.
5. Neff, K. D. (2003). Self-compassion: An alternative conceptualization of a healthy attitude toward oneself. Self and Identity, 2(2), 85-101.
6. Brown, B. (2010). The Gifts of Imperfection: Let Go of Who You Think You're Supposed to Be and Embrace Who You Are. Hazelden Publishing.
Günlük hayatın koşturmacasında kendi ihtiyaçlarımızı göz ardı etmek kolaydır. Ancak, duygusal ve zihinsel sağlığımızı ön planda tutmak hem bireysel gelişimimizi destekler hem de sosyal ilişkilerimize olumlu katkılar sağlar. Kendimize daha iyi davranmanın ve psikolojik sağlamlığımızı geliştirmenin yoluysa sağlıklı alışkanlıklar geliştirmek, kişisel sınırlarımızı belirlemek ve hedeflerimize odaklanmak gibi adımlardan geçer.
Kendimize daha iyi davranmak için öncelikle her bireyin kendi içinde, kendine yönelik daha derin bir farkındalık geliştirmesi gerekir. Bu farkındalık, hayatta karşılaşılan zorluklarla daha etkili bir şekilde başa çıkmayı kolaylaştırır. Ayrıca, geçmiş hatalardan ders çıkarmak ve kendimize karşı daha anlayışlı olmak ruh halimizi olumlu yönde etkiler. Yeni yıl, bu farkındalığı geliştirmek ve kendi psikolojik sağlamlığımızı artırmak için ideal bir zamandır. Bunun temelinde ise kendini tanıma ve kabul etme yer alır. Kendimizi anlamak, duygularımızı yönetmek ve ihtiyaçlarımızı belirlemek için zaman ayırmak önemlidir (Brown, 2010). Örneğin, bir duygu günlüğü tutmak hem kendimizi daha iyi anlamamıza hem de duygusal farkındalığımızı artırmamıza yardımcı olabilir. Bu süreçte, kendimize yönelik pozitif bir bakış açısı geliştirmek ve kendimizi eleştirmekten kaçınmak da önemlidir.
Kendini kabul etmenin bir diğer yolu ise başarısızlıkları büyütmek yerine onlardan öğrenmektir. Başarısızlıklar, gelişimimizin doğal bir parçasıdır ve her biri yeni bir beceri veya içgörü kazanmamız için bir fırsattır. Kendimize ve başarısızlıklarımıza bu perspektiften bakmak, psikolojik dayanıklılığımızı güçlendirebilir. Hayatın sunduğu iniş çıkışları kabul etmek, kendimize karşı daha nazik bir yaklaşımı beraberinde getirir.
Hayatın doğal döngüsü içerisinde hepimiz zaman zaman stresle başa çıkma yolları ararız. Yeni bir yıl, bu yolları yeniden şekillendirme fırsatı sunar. Kendimize şefkat göstermek, sosyal destek ağlarımızı güçlendirmek ve yeni alışkanlıklar edinmek, daha sağlıklı bir psikolojik dengeye ulaşmamıza yardımcı olabilir. Tüm bunlar, yalnızca bireysel huzurumuzu artırmakla kalmaz; aynı zamanda çevremize de olumlu bir enerji yaymamızı sağlar.
Yeni yılda sağlıklı alışkanlıklar edinmek, psikolojik sağlamlığımızı güçlendirebilir. Düzenli fiziksel egzersiz, daha iyi uyku kalitesi ve sağlıklı beslenme, zihinsel sağlığı doğrudan olumlu etkileyebilmektedir (Anderson ve Shivakumar, 2013). Örneğin, haftada en az üç gün 30 dakikalık yürüyüşler yapmak, stres seviyelerini azaltmada etkili olabilir. Bunun yanı sıra, yoga ve meditasyon gibi farkındalık temelli aktiviteler, zihinsel berraklığımızı artırarak stresi azaltabilir.
Kendimize karşı şefkatli davranmak, psikolojik dayanıklılığı artırmanın önemli bir yoludur. Öz-eleştiri yerine, kendimize destekleyici ve anlayışlı bir tutumla yaklaşmak hem özsaygıyı artırır hem de duygusal tükenmişliği azaltır (Neff, 2003). Özellikle hata yaptığımızda, "Herkes hata yapabilir, bu normal bir durum" gibi içsel bir diyalog kurmak faydalı olabilir. Kendine şefkat, zorlayıcı durumlarda daha sağlıklı seçimler yapmamıza yardımcı olur. Örneğin, yoğun bir günün ardından kendimize dinlenmek için izin vermek veya bir hata yaptığımızda kendimize zaman tanımak, duygusal iyileşmeyi destekleyebilir. Şefkatli bir tutum, kendimizi daha değerli hissettirmenin yanı sıra ve kendimize yönelik özsaygımızı güçlendirebilir.
Zorlu dönemlerde duygusal dengeyi korumamız için sağlam bir sosyal destek ağına sahip olmak önem taşır. Yakın ilişkiler kurmak ve bu ilişkileri sürdürmek, psikolojik sağlamlığımızı arttırabilmektedir (Holt-Lunstad, Smith ve Layton 2010). Yeni yılda, arkadaşlar ve aile üyeleriyle daha sık görüşmek ya da yeni sosyal çevreler edinmek, duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak açısından faydalı olabilir
Yeni yılda kendimize belirli ve ulaşılabilir hedefler koymak, kendimizi daha motive ve kontrollü hissetmemizi sağlayabilir. Araştırmalar, hedeflere yönelik somut planlar yapmanın, kişinin kendine olan güvenini artırdığını göstermektedir (Locke ve Latham, 2002). Yeni yılda küçük ve gerçekçi hedefler belirlemek, yıl boyunca daha sağlam bir psikolojiye sahip olmayı destekleyebilir. Hedeflerimizi belirlerken ölçülebilir, gerçekçi ve zamanlı hedefler belirlemek daha kararlı adım atmayı kolaylaştırabilir. Örneğin, "Daha fazla kitap okumak istiyorum" yerine "Her ay bir kitap bitirmek" gibi somut bir hedef koymak, ilerlemeyi takip etmeyi kolaylaştırır. Hedeflerimizi yazılı hale getirmek ve ilerlemeyi düzenli olarak değerlendirmek, başarı şansımızı artırabilir.
Yeni yılda kendimize yatırım yapmak, uzun vadede psikolojik sağlamlığımızı artırabilir. Bu, yeni bir beceri öğrenmek, bir kursa katılmak veya kişisel gelişim kitapları okumak gibi faaliyetleri de içerebilir. Kendimize yaptığımız bu tür yatırımlar, özgüvenimizi artırır ve bizi daha motive eder. Kişisel gelişim hedefleri koyarak bu alanlarda ilerleme kaydetmemiz, yaşamdan daha fazla tatmin almamızı sağlayabilir.
Yararlanılan Kaynaklar
1. Anderson, E., ve Shivakumar, G. (2013). Effects of exercise and physical activity on anxiety. Frontiers in Psychiatry, 4, 27.
2. Brown, B. (2010). The Gifts of Imperfection: Let Go of Who You Think You're Supposed to Be and Embrace Who You Are. Hazelden Publishing.
3. Holt-Lunstad, J., Smith, T. B., & Layton, J. B. (2010). Social relationships and mortality risk: A meta-analytic review. PLOS Medicine, 7(7).
4. Locke, E. A., ve Latham, G. P. (2002). Building a practically useful theory of goal setting and task motivation. American Psychologist, 57(9), 705-717.
5. Neff, K. D. (2003). Self-compassion: An alternative conceptualization of a healthy attitude toward oneself. Self and Identity, 2(2), 85-101.
6. Brown, B. (2010). The Gifts of Imperfection: Let Go of Who You Think You're Supposed to Be and Embrace Who You Are. Hazelden Publishing.